The Godfather
Hoşgeldin! Sana reddedemeyeceğin bir teklif sunuyorum. Sitemize üye olup İtalyan Mafyası'nın ve derin devletin gizemini tatmaya ne dersin?
The Godfather
Hoşgeldin! Sana reddedemeyeceğin bir teklif sunuyorum. Sitemize üye olup İtalyan Mafyası'nın ve derin devletin gizemini tatmaya ne dersin?
The Godfather
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

The Godfather

Size Reddedemeyeceğiniz Bir Teklifimiz Var.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Teras

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Teras   Teras Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 5:14 pm

Huh, Manhattan'da garip bir gün daha geride kalmıştı. Olur olmadık iddialar, yaramalar, cinayetler, aranan suçlular, hapishaneden kaçanlar... Bu iş çığırından çıkmışcasına ilerliyordu. Gazetecilikten çok hafiyelik halini almıştı. Mafyaların eylemlerini arttırdığı şu dönemlerde haberi, bir köpeğin uyuşturucuyu koklayıp bulması gibi, hem yetenekleri hemde sezileri kullanarak bulmak gerekiyordu. Böyle işler peşinde koşturup elimize düşenler neydi? Hiç.. Aslında bunun bir önemi yoktu. Bazı şeyleri ifşa etmenin verdiği hazzı almak, suçluların yakalandıklarında verdikleri ifadeleri görmek çok hoşuna gidiyordu. Birde... Evet, şöhret. Etrafta Robbie'ye ilgide çılgınlık boyutuna ulaşacak şeyler yapılması, özelliklede dişi kesimden elbette, büyük bir enerji ve istek getiriyordu. Böyle bir işin böyle ilgi getireceğini tahmin etmek... *Haha, niye bunları düşünüyorum ki* diye iç geçirerek viskisini doldurdu Manhattan'ın eşsiz manzarasına karşı. Yazın etkileri geçerken esen rüzgarlar artık iliklere işlemeye başlamıştı. Rüzgarın vücudunu yalamasına bir süre izin verdi. Ardından viskisinden bir yudum daha alarak sesli düşünmeye başladı. "Eski ve sessiz günler... Kanın gövdeyi götürmediği güzel günler..." Bunları düşünürken aslında geçip giden gençliğinide düşünüyordu. Eskiden, daha özgür olduğu zamanlarda bir sürü şey yapabilirdi. Aslında bir çok şey yapmış olmasına rağmen hala bir sürü eksiğinin olduğunu düşünüyordu. Dışarıdan bakıldığında şöhret, para, kızlar ve bunların üzerine güzel ve rekabetle katlanan aşk dolu bir evlilik. Hepsine sahip olması gerçekten çok güçtü ve kaldırılamaz bir şeydi. Zaman zaman bunları düşünerek kendini çıldırtacak duruma sokmayı seviyordu.

"Ah, sen mi geldin Eli." Tüm düşünceleri bir sigara dumanı gibi bir kaç saniye içinde rüzgarında etkisiyle uçup gidivermişti. Viskisinden bir yudum alarak genç kadının yanına kadar gelmesini bekleyerek yanağına küçük bir buse kondurdu. Eli... Yani Elizabeth. Çekici ve en az çekiciliği kadar zeki bir baş editör. Hemde rakip gazetede. Çekici ve zeki kadınlar her zaman tehlikeli olurdu ama bu işte boyutlar beş kat, yok yok 15 kat daha büyüktü. Yinede Eli ile uğraşmanın zevkini tatmayı çoğu şeye değişmezdi. Kendini geri çekmesinin ardından Eli'nin elini havaya kaldırdı ve güzel bir dans figürüyle onu bir tur çevirerek kahkaha attı "Manhattan senin yanında fazlasıyla sönük bir yer." Viskisinin geri kalanını dikerek terasa doğru yöneldi. Böyle zamanlarda neden bu şekilde davrandığını kendiside anlamıyordu. Az önce yakınlaşmak istediği kadını birden ortada bırakıvermiş ve öylece gidivermişti. Bu ayki tirajlara takık gibi duruyordu. Yeni gelen kadın editör işten fazla rakip firmaya çamur atmaya çalıştığı ve baş editörün gözüne girmek için bir sürü numara peşinde olduğundan küçük bir tiraj düşüsü yaşanmıştı. Bunun sıkıntısını fazlasıyla çekmiyormuş gibi Eli'nin bu zafer benim bakışlarıda onu rahatsız ediyordu. Terastan kendi kendine mırıldandı. "Kaç kaç oldu. 67 ye 53 mü? Hah"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 6:28 pm

Masasında düşünceli düşünceli gözlüğüyle oynuyor, bir yandan da gelecek sayının haberlerini sıraya diziyordu ki kapının heyecanla vurulmasıyla irkildi. Böyle şeylerden nefret ederdi. İşteyken tam bir profesyonellik beklerdi ve bulamadığında adeta vahşi bir kediye dönerdi. Kapıdaki densiz her kimse şu on ondan onay bekliyordu. Yerinde doğrulup bacak bacak üstüne attı ve tayyörünü düzeltti. 'Girin!' İcazeti alır almaz içeriye fırlayan Rozie'ydi. Eliza gözlüğünü şöyle bir düzeltti ve boş bakışlarla 'Ne var?' dedi. Eliza tarafından terslenmesine rağmen Rozie geniş bir gülümsemeyle elindeki kağıdı gösterdi. Eliza'nın gözleri parladı. Küçük bir çığlık atarak topuklarını yere vurdu ve ellerini açtı. Rozie de aynı şekilde davranarak kağıtları masanın üzerine koydu. Eliza titreyen elleriyle kağıdı önüne çekti. Times ve Daily News'ün son 3 aylık tiraj dökümüydü bunlar. Sonuçları görünce büyük bir cığlık attı ve yerinden fırladı. Odanın kapısını açarak meraklı çalışanlarına gülümsedi: 'Yine bir numarayız!' O anda her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Bu profesyonelliğe aykırıydı evet, ama şu an Eliza'nın umrunda değildi. Kapının yanındaki portmantodan pançosunu aldığı gibi sokağa fırladı. Topuklarını taklata taklata kırmızı Cheverolet'sine bindi ve evinin yolunu tuttu.

Tam tahmin ettiği gibi, sevgili kocası yine aç karnına iki parmak viski ile terasta duruyordu. Yanına gitmeden önce topuzunu düzeltti, pançosunu çıkardı ve boğazını temizledi. Zaferinin tadını çıkarmak istiyordu. Robbie onu güleryüzle karşıladı ve her zamanki gibi serseri tavırlarıyla Eliza'yı güldürmeyi başardı. Genç kadın kocasının mırıltılarına kulak vermeden elindeki bardağı aldı ve terastaki küçük sehpanın üzerine koydu. 'Anlaşmamış mıydık? Aç karnına viski...' İşaret parmağını hayır anlamında salladı.'I-ıh.' Ardından kocasına sarıldı ve fısıldadı: 'Vaz geç artık benimle yarışmaktan. Times hep zirvede kalacak, çünkü o zirvenin ta kendisi.' Kocasının parfüm kokusuyla mest olmuş bir biçimde yeni traş olmuş yanağına bir buse kondurdu ve 'Ne yemek yapayım sana?' dedi mutfağa doğru ilerlerken.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 7:03 pm

Hah, bu kadar içten alay etmek... Eli her zaman ki gibi sürprizlerle doluydu. Normalde böyle bir sarılma ve içten konuşmanın ardından övgü dolu sözler olması gerekirken... *Peh, düşünmeye bile değmez. Eskisi gibi onu alt edeceğim günler gelecek. Her ay... Her ay onu alt edicem üzerinede hiçbir şey yokmuş gibi davranıcam* diye düşüncelere dalıvermişti sessizlikte. Böyle zamanlarda nedense intikam duyguları kabarıveriyordu. Aslında bu savaşta kimin kazandığının bir önemi yoktu. Yani başta öyle düşünüyordu. Daha sonraları Eli'nin bakışları, lafları... Tanrım, katlanmak gerçekten güçtü. Bu işe bakışını değiştiren kişi Elizabeth olmuştu. Yinede bunun değişmesinden mutluydu. Bu rekabet ilginç bir şekilde aralarında ki bağı katlayarak arttırıyordu. Öyle ki, iki lego parçasını ayırmanın zorluğuyla başlayıp zamanla kimyasal yapıştırıcılarla birleştirilmiş iki parçayı ayırmanın zorluğuna terfi etmişti iki çiftin arasındaki bağ ve her geçen günde artıyordu.

"Mm.. Aklında neler var?" Eli'nin güzel yemekleri... Aylık yenilgisinin ardından güzel bir akşam geçirmek sanırım onu rahatlatabilirdi. Belki sonra terasta sıcak şarap içip şehre seyre dalabilirlerdi. Mm, kulağa hoş geliyor. Robbie plan yapmaya bayılırdı. Özellikle mağlup olduğu kişilere karşı bu hakimiyeti göstermek hoşuna gidiyordu. Rüzgarın kadının tenini daha fazla yalamasına izin vermemek adına kayıtsız duran ellerini işe yarar bir hale getirmişti. Genç kadının, Robbie'nin göğsüne yasladığı kafasını öperek "Bu ayki iddia Broadway Bulvarında bir akşam yemeğiydi değil mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 7:23 pm

Eliza kocasının dudaklarını saçlarında hissedince gözlerini minnet ve mutlulukla kapattı. Böylesine değer ve ahlak yargılarından uzak vahşi bir kadını evcilleştirmeyi başarak tek erkeğe, erkeğine işveli bir bakış attı. Evet, iddianın ödülü Broadway'de bir akşam yemeğiydi ve Eliza bunu kaçırmak istemiyordu. Kafasını tekrar Robbie'nin omzuna koyup parfümünü derin derin içine çekti. Robbie her zaman parfümün yanısıra biraz da puro kokardı fakat Eliza bu kokuya adeta tapıyordu. 'Hazırlanmam gerek.' dedi sadece ve sanki onu zorla koparıyorlarmış gibi ayrıldı kocasından. 'Sadece yarım saat. Ve ben yokken o tezgahtan uzak dur.' İçkilerin olduğu bölümü kastediyordu. İşveli bir biçimde gülümsedi ve arkasına dönüp yatak odasına doğru yürürken saçının topuzunu saldı. Robbie bu hareketine bayılırdı.

Eliza büyük bir zevkle kırık beyaz saten kumaş üzerine siyah dantellerle süslenmiş mini elbisesinin dekoltesini düzeltti ve Robbie'nin ilk yıldönümlerinde aldığı melek uçlu kolyesini boynuna taktı. Saçlarını biraz daha köpürterek omuzlarına bıraktı ve uçuk pembe parlatıcısıyla dudaklarını renklendirerek makyajını bitirdi. İnce bir zevk örneği ayakkabılarını da ayağına geçirdikten sonra çantasını yatağının üzerinden aldı, bir iki fıs parfüm sıktı ve yine topuk sesleri eşliğinde odadan çıktı. Salona geldiğinde kocasına her zamanki şirin pozlarından birini vererek 'Nasıl olmuşum Robbie?' dedi. Sanki mükemmel olduğunun farkında değilmiş gibi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:19 pm

Huh, yemeğe çıkmak tamamda, şimdi? Hani bir şeyler hazırlayacaktı? Ah, hadi ama Eli hakimiyeti ele geçirmeye çalışma çabaların... Daha hiçbir şey söyleyemeden ellerinden uçup gitmişti. Çaresizce Elizabeth'i beklerken, gözü tezgahta duran içkilerdeydi. Onlardan bir iki kadeh içmenin kime zararı olurdu ki? Elizabeth kendi istediği gibi davranıyorsa bu hak Robbie'de de olmalıydı. Elizabeth'in ne kadar hızlı giyindiğini çok iyi bildiği için, elinin çabukluğunu konuşturmalıydı. Hızlı bir şekilde ve ses etmeden iki parmak viskiyi doldurdu. İçerdeki sesi tekrar kontrol ettikten sonra tek bir dikişte viskiyi içti. Acı! *Bu meretin tadı shot olarak çıkmıyor.* diye mırıldanmıştı yüzünü ekşiterek. Kendine tam gelememişken topuk sesleri duyuvermişti. Topuk seslerinin artması tehlikeyle doğru orantılıydı. Çabucak elindeki bardağı tezgahta ki aynı yere bıraktı. İlk duran yeri bulmak zor olmamıştı. Önceki bardağın nemi zemine geçmişti. Ve iyi ki geçmişti. Elizabeth'in böyle detaylara dikkat ettiğini çok iyi biliyordu. Küçük bir nemlenmenin Robbie'nin büyük bir azardan yırtmasını sağlması Robbie'nin yüzünü güldürmüştü.

Ve işte günün yıldızı tekrar gözüktü. Elizabeth. Tüm güzelliği ve şirinliğiyle karşısında dikiliyordu. Etrafta olan onca ilgi çok hoşuna gitsede Elizabeth'e sahip olmak... Gerçekten rekabetinde işin içine gelmesiyle tadına doyulmaz bir hal alıyordu. Genç kadının karşısında şirin pozlar vermesine artık kayıtsız kalarak bir kaç adım attı. Kusursuz bir reveransın ardından elinden tutarak kendine doğru çevirdi ve kollarıyla sararak durmasını sağladı. Burnundan küçük bir öpücük alarak "Şampiyon, bir daha ki ay ne için mücadele ediyoruz?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeC.tesi Ocak 21, 2012 8:51 pm

Sıcacık gülümsedi kocasına ve ardından yüzünü buruşturdu. Robbie ayrıntılara ne kadar dikkat ederse etsindi, Eliza onun parmağını kımıldattığını dahi anlardı. Sevgili kocası en ince ayrıntıları dahi hesaplarken viskinin kokusunu ve gömleğine damlayacağını akıl edememişti anlaşılan. Kollarını sevgili kocasının boynuna sardı ve başını geriye atarak omuzlarını saçlarından kurtardı. 'Robbie, sana içmemeni istediğimi söylemiştim sanıyorum.' Yüzünde tatlı sert bir ifade vardı, bu da onu affettiğinin göstergesiydi. Kollarından hafifçe sıyrılarak vestiyere doğru yürüdü. Pançosunu üzerine geçirdiği gibi genç adama hiç bakmadan çıktı daireden. Yüzünde hınzır bir ifade vardı. Bunlar onun küçük aşk oyunlarıydı işte.

Asansör bir dakika sonra garaja indiğinde teklifsizce Robbie'nin arabasına geçti ve şöför mahallinin yanına oturdu. Yüzünde çocuksu bir gülümsemeyle kocasını bekliyordu. Aslında iki arabanın karı koca arasındaki iletişimi azalttığına inanıyordu. O nedenle sık sık aynı otomobille yolculuk etmeye çalışırlardı. Zira Robbie gibi birini boş bırakmaya gelmezdi. Kocasının çapkınlığı aklına gelince yüzü düştü genç kadının, gudubet bir hal aldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 9:29 am

Heh, zafer sarhoşu ha. Bu gece çok eğlenceli olaylara gebe gibi duruyordu. Elizabeth, Sevimli küçük bir azarlama ritüelinin ardından kollarından kaçarcasına vestiyere koşmaya başlamıştı. Catwalk diye tabir edilen yürüyüşü, ki böyle zamanlarda yapmayı çok severdi, ve topuklarını sertçe yere vurup kavçuğun parkeyle buluştuğunda çıkardığı tok ses, görsel manzarasına bir fon müziği oluşturuyordu. Elizabeth asansörden inene kadar onu izlemeye devam etmişti. Gözleri Elizabeth'in neresini seçeceğini şaşırmışcasına sağa-sola, aşağı-yukarı hareket ediyordu. Eşsiz vücudu ve güzelliği onu Elizabeth'e odaklıyordu şüphesiz. Aslında bunun tam bir odaklanma olması imkansızdı. Elizabeth söz konusu olduğunda bütünden parçaya gitmek yerine, parçadan bütüne gitmek daha doğru oluyordu. Yani ona tam anlamıyla odaklanması için önce heryerini ince ince süzmesi gerekiyordu. O tam anlamıyla baştan çıkarıcı birisiydi.

Tüm düşünceler içindeyken onu neden bu kadar arzuladığını sormaya başladı kendi kendine. Onun güzelliğini süzüp neşelenmeyi her zaman tercih ederdi ama bu buram buram istek, tahrik... "Aha!" Şimdi herşeyi anlayabiliyordu. Elizabeth yine yapmıştı yapacağını. Suratına kocaman bir gülümseme kondurmuştu ama içinde intikam gizliydi. Asansöre doğru koşmaya başlarken koltuğun köşesine özenle astığı süet ceketini kaptı. Tek bir hamleyle onu üzerine geçirmeye çalışırken vakit kaybetmeye niyetli değildi. Burnuyla asansörün düğmesine dokunduğunda şu filmlerde gördüğü tek hamlede ceket giyme hadisenin tamamen fiyasko olduğu gerçeği gözler önüne gelmişti. "Lanet olasıca Hollywood."

Ve garaj... Elizabeth'in, Robbie'nin arabasında olduğunu çok iyi biliyordu. Böyle bir zafer gecesinde ona özel bir şöfor gerek ne de olsa. Hiç tereddüt etmeden kendi arabasına doğru geldi. Şöfor mahallinin kapısını açarak kafasını içeri soktu. "Seni üçkağıtçı. Yine şu afrodizyak etkili parfümlerden sıktın değil mi?" Yaramaz bir çocukmuşcasına kızdı ona. Onun kıskıs gülüşlerine cevap beklemeden arabaya bindi. Bu kokuya çok dayanamazdı biliyordu. Ama restoranta kadar dayanması gerekliydi. "İyi olan kazansın Manhattan güzeli"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 12:46 pm

Arabada sessizce kocasını beklerken eteğinin buruşan taraflarını eliyle düzeltti. Eliza her ne kadar göstermese de dış görünüşüne takıntı derecesinde dikkat ederdi. Asla kırışık, sökük veya yırtık şeyleri giymez, eğer kıyafeti lekelenirse anında üzerini değiştirir ve hayatına devam ederdi. Hatta bir keresinde bir kokteylde üzerine bir damla punch dökülmüştü de Eliza hemen arabasına atlayıp eve gitmiş, üzerini değiştirmiş ve yine herkesin gözlerini kamaştırmaya devam etmişti. Bereket versindi ki kokteyl salonu evine çok da uzak değildi.

Eliza, güzelliğinin farkında olan bir kadındı. Dış görünüşünü övgüde asla aşırıya kaçmadığını düşünürdü. Zaten ilahları kıskandıracak kadar güzel olduğununa inanır, ama yine de bunu sadece kocasının yanında o da alaycı bir biçimde söylerdi. Başkalarına karşı alabildiğince zarafetli davranır, onlara saygı ve zarafetiyle kim olduğunu göstermeyi yeğlerdi.

Elizabeth, bayan Rochester olmaktan memnun olduğunu düşündü. Kocası her kadının isteyeceği türden zarif, centilmen, yakışıklı, özellikle yaramaz ve ateşliydi. Eliza onu severdi. Aslında Eliza tüm erkekleri severdi ama buna rağmen Robbie'sini asla aldatmamıştı. Bu onun sonsuz sadakatinden (!) değil daha iyisini bulamadığından ileri geliyordu. Hınzırca gülümsedi Eliza. Pek Rahibe Teresa sayılmazdı ama yine de henüz eşine ihanet etmemişti. Bu da onu kötü bir insan olmaktan alıkoyardı.

Robbie'nin şoför mahalline geçip Eliza'nın küçük hilesini fark ettiğini söylediği zaman genç kadın hala gülümsüyordu. Sanki bir kabahat işlemiş gibi arsızca kıkırdadı fakat restauranta gelene kadar hiç bir şey söylemedi. Robbie yine zevkini konuşturmuş, Eliza'yı harika bir yere getirmişti. Baştan ayağa şıklık, zarafet ve lüks kokan bu restaurant Eliza'nın başını döndürmeye yetmişti. Yine de böyle şeylere alışkın olduğunu gösteren zarif bir gülümsemeyle Robbie'nin koluna girdi ve rezerve ettikleri masaya kadar öyle kaldı.

Masaya henüz oturmuşlardı ki iki kadın kulakları sağır edici gülüşleriyle masalarına geldi ve son derece laubali bir biçimde Robbie'ye seslendiler. 'Robbie! Ah Tanrım, biz de tam seni tekrar ne zaman göreceğiz diye düşünüyorduk, öyle değil mi Cassandra?" Elizabeth'in gözü bülbül gibi şakıdığını sanan fakat bir çığğırtkandan farkı olmayan bu kadından yanındaki ufak tefet kadına kaydı. Hir ikisinden de görmemişlik akıyordu adeta. Kıyafetlerinden, saçlarından, takılarından... Ardından berini yine şakıdı(!): 'Geçen L'ombre'deki partiden sonra ortalıklarda görünmedin, hayırdır?' L'ombre ha... Bahsi geçen yer sosletenin ucuz kadınlarının fink attığı son derece uygunsuz bir bardı. Derin bir nefes alarak Robbie'ye baktı, gittikçe sinirleniyordu. O kadınları kocası başından savmazsa kendilerini pencereden aşağı atacağına yemin edebilirdi. Hesap sorar gibi eşine baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 2:29 pm

Gerçekten etkileyici. Robbie geçen hafta açılmış olan bu fransız restorantını şans eseri bulmuştu. Muhabirlerinden bir tanesinin haberinde kullandığı resimleri incelerken gördüğü bu restorant onun ilgisini baya çekmişti. Küçük bir araştırmanın ardından ünlü bir fransız sosyetesinin burayı açacağını öğrenmiş ve açılışın ilk haftasında ünlü akınına uğrayacağını öğrenmişti. Bu fırsatı iyi değerlendirip biricik Eliza'sını buraya götürmeliydi. Çok uzun sürmeye uğraşlar sonucunda rezarvasyonu kapmıştı. Bu ayki iddia'yı kaybedeceğini daha iki hafta öncesinden tahmin ettiği için Eliza kendini şanslı saymalıydı. Güzel bir gece onları bekliyordu.

Kızlar? Ah, olamaz! Bu iki yeni yetme sosyetenin burada karşısına çıkacağını hiç düşünmemişti. Geçen hafta sosyeteye sızmak için kullandığı iki kızdı bunlar. Oldukça bakımlı, zengin, olan bitenden haberi olan kişiler... Aslında hepsinden önemlisi beyinden biraz yoksun olmaları. Magazin bölümünü şenlendirmek için bulunmayacak tarza iki nimet. Tabi ki her şeyin bir fedakarlık getirdiği gerçeğinide unutmamak gerek. Eliza... Haber peşinde koşarken işin büyüsüne biraz kaptırdığı zamanlar oluyordu ama Eliza'sını aldatacak kadarda ileri gitmemişti. Sağa sola gülücük atan bir tip olabilirdi ama Eliza ile yaşamanın hayatı onunla paylaşmanın zevkini hiçbir kimse tattıramazdı ona. En iyi gurmeler bile tek bir adresi gösterirdi. Eliza.

Öhm.. Bu kadar romantizm yeter şu böceklerden kurtulma vakti. "Ehe, hanımlar. Arkamdaki hoş bayanı görmüşsünüzdür. Loş ışıklar, güzel bir şarap... Anlarsınız ya. Daha sonra görüşürüz elbet." Git gide sesini kısaltarak konuşmuştu. Eliza'nın ne kadar keskin kulaklara sahip olduğunu iyi bilirdi. Kadınları güler yüzle uğurladıktan sonra sinirle ona bakan Eliza'ya döndü. Yanağından bir makas alarak "Hadi ama... L'ombre'de eğlenmeye gidecek biri miyim ben? Tek derdim seni alt etmekken" Hah, kafiye zor günlerde çıkar güne.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 2:59 pm

Eliza göz ucuyla kocasına daha doğrusu kocasının tepkilerine baktı. Robbie'nin L'ombre gibi bir yerde böyle küstah ve bayağı insanlarla eğlenebileceği düşüncesi ona karşı büyük bir öfke uyandırıyordu içinde. Hayır, kendini aldatılmış hissetmekten çok alçalmış hissediyordu. Gözleri bir Robbie'de bir de bu iki kadın arasında gidip geliyor, sorularına kendi hayal gücüyle cevap bulmaya çalıştıkça aklına çirkin görüntüler geliyor, öfkesi büsbütün artıyordu.

Fevri bir biçimde ayağa kalktı ve kadınlara isterik bir gülümsemeyle baktı. Derin bir nefes aldı ve sesinin yumuşaklığına kendisi de şaşarak: 'Yo yo, buyrun sevgili hanfendiler. Ben Bay Rochester'ın sekreteriyim sadece. Siz konuşmanızı bitirene kadar ben de yapmam gerekenleri halledeyim.' dedi ve hanımları buyur etti. Beriki Eliza'nın sandalyesine teklifsizce oturuk ağzını yırtarcasına gülümserken diğeri -ismi Cassandra olmalıydı- bir sandalye çekip rüküş arkadaşının yanına oturdu. Eliza çantasını alarak sonderece sakin adımlarla tuvalete yöneldi. İçinden sürekli buranın seçkin bir restaurant olduğunu, olay çıkarırsa bunun kendi zararına olacağı hakkında sürüyle telkinde bulunarak rahatlamaya uğraşıyordu.

Kendini zar zor tuvalete attığında derin bir nefes aldı ve oflayarak verdi. Sakinleşene kadar kalçası tuvalet tezgahına dayanmış bir biçimde beklemeye karar verdi. Fakat bir süre sonra bundan da sıkıldı. Tuvalet kapısını usulca aralayıp içeriyi gözetlemeye çalıştı fakat buradan hiç bir şey görünmüyordu. Onlara fark ettirmeden görüş açısını değiştirdi ve Robbie'nin halinden gayet memnun olduğunu görünce siniri büsbütün arttı. Hırsla vestiyere giderek pançosunu üzerine geçirdi ve Robbie'nin arabayı teslim ettiği garsondan anahtarı aldı. Onun geriye nasıl döneceği umrunda bile değildi. Hatta mümkünse dönmesindi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 4:44 pm

Eliza! Sinirlendiğinde bir kez olsun beni dinlese ya. Onu durdurmak gerçekten mümkün değildi. Birkaç saniye içinde onları yoldan çevirip masaya oturtmuş ve Robbie'nin sekreteri olduğu yalanını ortaya atıp kalkmıştı masadan. Robbie, onun buradan uzaklaşacağını dahi aklına getirmesede sitemkar bir bakış atmıştı. Eliza'nın uzaklaşması aslında iyi olmuştu. Bu süre içinde kadınları masadan kibarca kovabilirdi. Dirseklerini masaya dayararak parmaklarını birbirine çarptırmaya başlamıştı. Bu ona has bir düşünme hareketiydi. Sert zeminde otururken, yatarken veya parmaklarının hareketine odaklandığında daha iyi düşünebiliyordu. Bu hareketler veya olayların onun düşüncelerini daha iyi süzmesine yardımcı oluyordu. Tüm bu düşünceler arasında geçen zamanı bir türlü farkedememişti. Arka masada ki adamın saati yanındakine söyleyişiyle beraber birden irlikdi. Buraya geldikleri saat üzerinden 20 dakika geçmişti. Yani bu Eliza'nın masadan kalktığı süreyle aynıydı. Bir telaş ile masadan izin istemeden kalktı. Aklına bir sürü soru işareti konmuştu şimdi. Koşar adımlarla tuvaletin önüne geldiğinde çıkanlara Eliza'nın yanından ayırmadığı resmi gösterip soruyordu.

Geçen 5 dakikanın ardından onun içeride olmadığını anlamıştı. Soru işaretlerinin yavaşça yok oluşunun ardından koşar adım çıktı dışarıya. Ne vestiyere ne de masaya geri dönmüştü. Kapıda duran valeye telaşlı bir şekilde arabasını sorduğundaysa tam düşündüğü gibi olduğunu anlamıştı artık. Yolun ortasında kafasını iki yana salladıktan sonra başını öne eğerek içeri döndü. Vestiyerden ceketini alarak omzuna attı ve yürümeye başladı. Düşünmesi ve yürümesi gereken çok şey vardı. Bu tür zamanlarda genelde derin bir pişmanlık ve bağlılık hisleriyle boğuşurdu. Eliza'dan ilk defa bu denli bir tepki almasıda bu duyguları iki misline katlıyordu.

Ve ev. Kapıyı anahtarıyla açıp olabildiğince sessiz bir biçimde içeriye giriş yaptı. Eliza'nın onu beklediğini düşünmüyordu. Onun aklına şimdiye kadar neler gelmiş olabileceğinin düşüncesi bile Robbie'yi korkutsada düşüncelerden çok Eliza vardı aklında. Ceketini ilk bıraktığı yere özensizce fırlattıktan sonra terasa doğru yönelmişti. Barda duran viski şişesini kaparken çoktan sigarasını yakmıştı. Şu durumda Eliza'yı rahat bırakmak en iyisi olacaktı. Eliza'yı ne kadar anlasada kendine hak verişi kavganın çok daha büyümesine neden olacaktı. Terasta viski şişesinden yudumlar alırken sigarasını ağır tavırlarla içine çekiyordu. "Seni seviyorum Eliza." Sözlerini mırıldanırken onun gibi güçlü bir erkeğin bu duruma düşmesi çok manidardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimePtsi Ocak 23, 2012 9:13 pm

Öfkesinden yüzü kıpkırmızı kesildiğinde dahi Eliza hız yapmaz, kurallara uymak konusunda oldukça takıntılı davranırdı. Nitekim yeni öyle olmuştu. Ayağının altındaki pedala yumuşakça basıyor, ani frenler yapmıyor, üçüncü vitesten yukarısına çıkmıyordu. Arada bir dikiz aynasından etrafı kolaçan ediyor, Robbie arkasından geliyor mu diye bakıyordu. Neden gelsindi ki? O, restauranttaki ucuz arkadaşlarıyla yeterince eğleniyordur zater diye düşündü. Eliza eğer uzun yıllar önce ağlama yetisini kaybetmeseydi, o zaman sinirden ağlayabilirdi. Şimdi sadece dudaklarını ısırıp parlatıcısını yemekle yetiniyordu.

Normal hızla gelmesine rağmen eve biraz daha geç vardı. İçerisi zifiri karanlıktı, bu da demek oluyor ki Robbie ondan önce gelmemişti. İyi... dedi kendi kendine. Banane, ne hali varsa görsün. Olmayan kocasına tavır yapar gibi topuklarını normalden fazla vurarak gitti yatak odasına. Bir hışım soyundu, gecelğini giydi ve aynanın önüne oturdu. Ayaklarında tüylü, alçak ökçeli terlikleri vardı. Makyajını silerken öfkeyle yüzüne baktı. Acaba yaşlanıyor muydu? Biraz daha yaklaştı aynaya. Hayır, hala Aphrodit'i bile kıskandıracak kadar güzeldi. Sarı saçları, mavui gözleri, dolgun dudakları ve yakıcı vücuduyla hala olduğu yerdeydi. Sorun neydi peki? Elindeki pamuğu hırsla masaya fırlattı. Ardından alıp çöpe attı. Hiç gelemezdi böyle şeylere. O sırada anahtarın kilitte döndüğünü duydu. Robbie gelmiş olmalıydı. Koşarak odanın kapısına kadar geldi fakat terliklerinin çok ses çıkardığını fark ettiğinde ayağından çıkarıp eline aldı. Yavaşça odaya girdiğinde Robbie'nin terasta, elinde viski bardağıyla durduğunu gördü. Boğazını temizledi ve terliklerini giydikten sonra mağrur adımlarla yanına gledi kocasının. O sırada ne mırıldandı bilmiyordu ama sakin bir biçimde elindeki bardağı aldı ve masaya bıraktı. 'Saat 11. Bu saatte içmeyi aklından bile geçirmemelisin Rochester.' dedi. Fakat yüzünde şefkatten eser yoktu. Sadece donuk bir bakış, hepsi bu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robbie Rochester
Daily News Baş Editörü
Daily News Baş Editörü
Robbie Rochester


Mesaj Sayısı : 8

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeSalı Ocak 24, 2012 9:21 am

O kadar dalmıştı ki bardağın elinden kayışını birkaç saniye geçtikten sonra farkedebilmişti. Eline çarpan soğuğu hissetmesiyle elini gözüne sokarcasına yakına almıştı. Tüm bunları yaparken yanında bir sıcaklık hissediyordu. Öyle bir sıcaklıktı ki bu, onu kendine getirebileceğine inandıracak kadar rahatlatıcı ve yakmayan... Ağır ağır, buğulu bakışlarını sıcaklığın olduğu tarafa yöneltti. Ah, bu Eliza. Neden böyle hissettiğini daha iyi açıklayabililiyordu. Sarhoşken ya da en azından çakırkeyifken karşısında duran dişinin her zaman daha güzel görüneceği gerçeği belli ki Eliza'ya işlemezdi. Çünkü zaten olabilecek en üst sınırdaydı daha ne kadar güzel görünebilirdi ki. Enerjisi o kadar fazlaydı ki, kendi narin ve pürüzsüz teninden kovalar dolusu taşıyordu. Buda ister istemez yanındakini etkiliyordu. Eliza...

Sandalyenin desteklerine tutunarak doğrulmaya çalıştı. Genelde sandalyeye garip şekillerde oturduğundan kalkmak epey yorucu ve zahmetli bir hal alıyordu. İyice doğrulduğunda, gerinerek her zaman ki gibi tek eliyle gözlerini ovuşturuyordu. Gözlerini ovuşturmaya devam ederken parmağını Eliza'nın omzuyla tanıştırmıştı. "Sen.." parmağını çekip omzuna değdirmeye başlarken Eliza'nın sinirliyken ona dokunulmasından ne kadar nefret ettiğinide çok önceden beynine kazımıştı. "Neden bunu yaptın?" Parmaklarınıyla Eliza'ya dokunmaya devam ediyordu. Pürüzsüz, yumuşak teni akşam ki parfümün etkisini fazlasıyla hapsetmişti içinde. Heh, kim bu tende hapsolmak istemezdi ki. Tüm bu, neşeli, sevgi dolu duyguların yanında hayal kırıklığına uğramış bir tavrıda vardı. Eliza'yı anlayabiliyordu elbette. Ama yinede hareketlerinin aşırılığı tartışılır bir konumdaydı. Böyle bir durumda ayaklarına kapanmak gibi bir seçenek düşünmezdi hiçbir zaman. Ona karşı zaferler elde etmek isterken birde ayağına kapanmak hepten mağlubiyetini ilan etmiş gibi olurdu. Bunu yapamazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elizabeth Rochester
New York Times Baş Editörü
New York Times Baş Editörü
Elizabeth Rochester


Rp Puanı : 100
Lakap : Lady Macbeth
Mesaj Sayısı : 20

Teras Empty
MesajKonu: Geri: Teras   Teras Icon_minitimeSalı Ocak 24, 2012 10:45 am

Bir bu eksikti! diye düşündü Eliza. Şimdi de Robbie sarhoş olmuştu, ya da sarhoş gibi davranıyordu. Her iki durumda da sevgli kocası küçük bir çocuk gibi davranıyordu. Eliza Robbie'nin tatlı sert dürtüşlerine derin bir nefes alarak katlanmaya çalıştı. Sinirli anlarında ona dokunulmasından, hele ki böyle tehdit edercesine dürtülmesinden nefret ediyordu. Öyle ki bu haklı öfkesini ikiye katlıyor, karşısındakiyle olmayacak münakaşalara girmesine sebebiyet veriyordu. Nedense bir an sevgili anneciğini aramak ve onun yanında kalmak istedi fakat şu sıralarda Miami'de güneşlenen annesinin rahatını bozmak istemediğinden ki gecenin bir köründeydiler zaten, kendini tuttu. Robbie'nin temaslarından kaçınmak için biraz yana kaydı ve Tanrı'nın ona sabır vermesini diledi.

Biraz olsun sakinleştiğini hissettiğinde teklifsizce Robbie'nin koluna girdi v e onu içeriye sürüklemeye çalışırken söylendi. 'Bence artık senin yapma vaktindir Rochester.' Onu salondaki kanepelerden birine oturttuktan sonra yatak odasına koştu. Bir battaniye ve yastık getirdi ve Robbie'nin suratına attı yumuşakça. Bir kaç dakika onun şaşkın bakışlarını izledi ve sonra gayet doğal bir tavırla 'Ne yani? Bu gece gerçekten benimle uyuyabileceğini düşünecek kadar mı sarhoşsun?' dedi. Sesinde belli belirsiz bir öfke tınısı vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Teras
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
The Godfather :: Emlak :: New York :: Manhattan :: Evler :: Rochester-
Buraya geçin: