The Godfather
Hoşgeldin! Sana reddedemeyeceğin bir teklif sunuyorum. Sitemize üye olup İtalyan Mafyası'nın ve derin devletin gizemini tatmaya ne dersin?
The Godfather
Hoşgeldin! Sana reddedemeyeceğin bir teklif sunuyorum. Sitemize üye olup İtalyan Mafyası'nın ve derin devletin gizemini tatmaya ne dersin?
The Godfather
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

The Godfather

Size Reddedemeyeceğiniz Bir Teklifimiz Var.
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Azar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sofia Corleone
Corleone
Corleone
Sofia Corleone


Rp Puanı : 100
Lakap : Don
Mesaj Sayısı : 129
Nerden : Samsun

Azar Empty
MesajKonu: Azar   Azar Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:19 pm

Azar Balksz-2-22 Azar Balksz-3-8


Joseph'in hemen ardında olduğunun bilincindeydi. Onun inanılmaz sinirli olduğunun da... Fakat şu anda bunları büyük ve olağanüstü bir metanetle karşılıyor, hırsını arabanın gaz pedalından çıkarıyordu. Sürekli küçümsenen, yok sayılan, ahlak dersi verilen, yapması gerekilenler söylenilen hep oydu. Hem de sadece kadın olduğu için! Şu ana kadar hatalı bir tek hareketi olmamıştı. Her şeyi ince ince düşünüp planlamış, her ihtimali değerlendirmişti. Millet kıçında pireler uçuşa uçuşa uyurken o uykusuz gecelerini sadece bu amaç için harcamıştı. Babasının ona layık gördüğü görevi layıkıyla yerine getirmek için saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca ve yıllarca... Hazır olmak, istisna olmak için çabalamıştı. Şimdi en yakınları bile ona küçümseyerek bakıyordu. Hayatta birini sevmek, birine güvenmek ona haram olsa gerekti. Hayır hayır... Onun ihtiyacı olan sadece bir kaç kadeh içkiydi. Alkolün verdiği rahatlamayla bütün hepsini en azından bir geceliğine unutacaktı. Altındaki Mustang'ın gazını kökleyerek motoru bağırttı biraz ve ardından son hız Joyce'un klübüne yollandı.

İçerisi her zamanki gibi sigara ve kadın parfümü kokuları yüzünden basıktı. Sofia kalabalığın arasında itile kakıla bara ulaştı. Joyce'da anisetti bulunur muydu? Belki ama o ortalıkta görünmüyordu. Okkalı bir küfür savurdu Sofia İtalyanca ama kimse duymadı. Saçlarını gözünün önünden çekip sert bir şeyler istediğini söyledi. Barmen pis pis sırıtarak Sofia'yı süzdükten sonra garip renkli bir sıvıyı genç kadının önüne koydu. Sofia hiç düşünmeden bardağı kafasına dikti ve boğazındaki yanma nedeniyle suratını ekşitti. Evet, ihtiyacı olan tam da buydu. Bir tane daha söyledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Santino
Caporegime
Caporegime
Joseph Santino


Rp Puanı : 98
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 33

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:58 pm


Sofia’ya kızgındı, bir binanın çatısından Paolo ile ona bakarken. Adam şimdi istese ona zarar verebilirdi neyin peşindeydi bu kadın anlamış değildi. Kendini kanıtlama arzusunun gözleri bu kadar körelttiğini görmemişti. Sabırsızca kıpırdandı durduğu yerde. Aslında yapması gereken olduğu gibi içeri dalmaktı; ama bu şimdi anlamsız olurdu beklemeliydi. Binanın şartlarını tartarak bekledi. Olası bir tehlike anında en hızlı şekilde girme ve çıkma yollarını hesapladı zihninde. Biraz uzaktaydı gerçi; ama olası tehlikede bu işi nişancılığına güvenerek halledecekti. Bir başka sorun da kenardaki korumalardı. Sıkılganlıkla baktı onlara. Lanet Tessio’nun adamları! Hızlı olması gerektiği bir zamanda onların varlığı ayak bağı olacaktı. Silahını çıkarıp kontrol etti. Mekanik sesin kulaklarında çınlayışı nedense kendisini rahatlatmış bir güven duymuştu. İhtimaller doğrultusunda susturucusunu da hep yanında bulundururdu. Korumalarla uğraşmak istemiyorsa sessizlik bu gece en büyük silahı olacaktı.

Sonrasında Sofia’nın sağ salim dışarı çıkması rahatlatmıştı ruhunu. Yine de öfkesi dinmemişti. Onun yüzüne karşı yaptığı bu hatasını vurmadan da rahatlamayacaktı. Ne kadının tehlikeli oluşu ne de sert oluşu buna engel olacaktı. Aslında şuanda Michael mezarında kalkıp gelse bile öfkesini dindiremezdi. Mustang hareket ettiği gibi kendisi de motorsiklete atlamıştı; ama birkaç sokak sonra kaybetmişti artık izini. İçten içe küfretti. Herhalde şimdi bir delilik yapmazdı değil mi? Aracını cadde köşesine çekip kaskını çıkardı sıkıntıyla. Biraz sakinleşmesi gerekiyordu. Yakınlarda sakince salınan denizin sesine kulak verdi. Neden Sofia da böyle dingin olmazdı ki? Hayatı hep delilerle geçmişti herhalde. Bezmiş ruh haliyle öylece dikilirken yakınlardan geçen alımlı bir kadının kendine bakışları dikkatini çekti. Pek aldırmadı ona, yüreği bu şekilde karmakarışıkken kimseye yüz veremezdi. Çalan telefonun sesiyle irkilen genç adam çok hızlı bir şekilde cevap verdi. Gelen bilgi ise rahatlamasını sağlamasının yanında yüzünde ufak bir tebessüm belirmişti.

Kontağı çevirdiğinde yönü bu kez belliydi: Lollybelle! Zamanında bu ağı kurmuş olduğu için memnundu. Kimse fark etmeden kimin nerede olduğunu öğrenebiliyordu. Bu sevdiklerini korumanın bir yolu olmasının yanında düşmanlarına karşı güçlü bir istihbarat sağlıyordu. Ayrıca bu işi aileden uzak tutuyor oluşunun her zaman yararını görmüştü. Clemenza eğer bilseydi böyle bir yapının varlığını kendisi üzerinde kuracağı baskıyı hayal bile edemiyordu. Düşüncelerinin eşliğinde gazı körükledi. Aklındaki negatif senaryoları savuşturmuştu; fakat bir tek bir şey beynini kemirip duruyordu: Ya olsaydı! Bu iki kelime bedenini adeta ateşliyor olabildiğince hızlı bir şekilde hedefine varmayı arzuluyordu. Sonunda pek sevmediği bu striptiz kulübünün önünde durdu. Çoğu buranın aynı zamanda bar olduğunu söylese de zihnindeki imgeler epey karanlıktı. Yavaşça indi motorsikletten, öfkesine rağmen hareketlerinin bu denli dengeli olması ilginçti doğrusu.

İçeri girdiği gibi dışarıdaki dünya geride kalmış müziğin alkölün ve bariz hissedilir cinselliğin ağır kokusunu burnunda hisseder olmuştu. Rahatsız bir şekilde kasıldı suratı. Eğer elinde olsaydı burada temizlenmesi gereken çok kişi vardı. Kalabalığın içinde göz gezdirirken adamlarından biri barın bulunduğu yerden kendisine bir işaret verdi çaktırmadan. İşte o zaman onu gördü. O vakte kadar nispeten dengeli olan öfkesi şaha kalktı, vücudunda akan kırmızı sıvının basıncı arttı. Hızlı adımlarla ilerledi o tarafa, önüne kim çıkarsa çıksın itekliyor yolunu açıyordu. Kadını kolundan tuttuğu gibi tek söz söylemeden onu dışarı doğru çekiştirmeye başladı. Ne vereceği tepkiler umurundaydı ne de bugünden sonra başına gelecekler sadece Sofia vardı aklında şimdi. Bu gece kabarmış olan duygularının kısmen de olsa kontrolü ele geçirmesine izin verdi. Sonunda temiz havaya çıktıklarında savurdu onu ve karşısında duran varlığa öfkeli bir şekilde yaklaştı. “ Sen ne yaptığının farkında mısın? “ Aradaki mesafeyi kapatmak adına birkaç adım atarken çıkan sesi oldukça yüksekti. Normalde sinirli olurdu; ama nadiren böyle öfkeli ve çileden çıkmış olurdu. “ Neyin peşindesin? “ Elleriyle sesinin senkronize bir şekilde hareketi öfkesini yansıtmaya yetmezdi. “ Ben seni korumak için elimden geleni yapıyorum, başına bir şey gelmesin diye didiniyorum; ama sen başına buyruk davranıyorsun. Bu iş böyle olmaz! “ Sonunda neredeyse burun burunaydılar ve Joseph kadının gözlerindeki öfkeli aksini gördü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sofia Corleone
Corleone
Corleone
Sofia Corleone


Rp Puanı : 100
Lakap : Don
Mesaj Sayısı : 129
Nerden : Samsun

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 11:19 pm

Önündeki üçüncü kadehi de bitirdikten sonra kafası allak bullak bir biçimde çarparcasına tezgaha bıraktı kadehi. Barmenin çirkin bakışları altında bir tane daha istemediğini belirten bir jest yaptı. Çakırkeyif olmaya başlamıştı ve bu halde bile araba kullanması sakıncalıydı. Elinin etli kısmıyla gözlerini ovuşturdu. En azından aklı başındaydı.

Bezgin bir biçimde tezgaha verdi ağırlığını. İçinde bulunduğu durumu düşünüyordu. Babasına tapan bir kız çocuğu... Öksüz ve babası yaşarken bile yapayalnız bir genç kız... Şimdiyse hakkını almak için savaşan ve yorgun düşne genç bir kadın... Nereden aklına geldiyse küçükken dahi gelinlik, evlilik, bir yuva, çocuklar... Bu tip şeyleri hayal edememişti. Onun tek bir hayali vardı; o da babasıyla beraber onun o büyük ve konforlu evinde yaşamak... Bazen Annesine haksızlık ettiğini düşünürdü. Babasından onun hakkında çok az bir bilgi almıştı. Şöyle demişti babası: 'Annen çok güzel bir kadındı. Onu gören tüm erkeklerin yüreği hop ederdi. Fakat bir gün kötü adamların gazabına uğradı.' Kötü adamlar... Bu tanıma kimler giriyordu? Katiller mi? Hırsızlar mı? Sofia da kötü bir adamdı öyleyse. Bu ironiye gülümsedi. Bu ironi gülümsemeye değerdi.

Hafiften başı dönmeye başlasa da yanında oturan adamın arkasına doğru hafif bir baş işareti yaptığını ayrımsayabiliyordu Sofia. Üstelik adamı da tanıyordu. Joseph onu sonunda bulmuştu demek. Corleone'lerin büyük Coparegimesi... Ondan kaçmam namümkün... Kayıtsız bir teslimiyetle kendini Joseph'in iradesine bırakacaktı ki sert bir biçimde bir yerlere sürüklendiğini hissetti. Bu oldukça aşağılayıcı bir hareketti. İşte Sicilya'da kadınlar böyle bir yaşam sürerlerdi. Bir anda öfkenin onu ayılttığını hissetti. Oysaki alkolün etkisine sığınmıştı burada. Joseph'in bağır çağır ithamlarını dinlerken birden elinin kesin bir hareketiyle susturdu onu. Öfkesine taban tabana zıt yumuşak bir sesle 'Kendine gel Santino. Beni birileriyle karıştırıyor olmayasın?' Sesi gittikçe sertleşiyordu. 'Sen benim dadım mısın? Her gittiğim yerde sana hesap mı vereceğim? Ne münasebet!' İtalyanca bir küfür savurdu ve bağırmaktan kendini alamadı. 'Sen beni evinde bulaşık yıkayan, yemek yapan, çocuk bakar koca kıçlı aklı kıt kadınlarla mı karıştırdın! Bu ne kepazeliktir?! Ne hakla bana bağırmaya cüret edersin?! Ne hakla beni küçümsersin?!' Gittikçe öfkeleniyordu. Bununla paralel olarak devinimleri hızlanıyordu. Bir ileri bir geri yürümeye başladı. 'Hepsi kadın olduğum için değil mi? Sen bile beni küçümsüyorsun! Yazıklar olsun Santino!'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Santino
Caporegime
Caporegime
Joseph Santino


Rp Puanı : 98
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 33

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimeC.tesi Ocak 21, 2012 12:07 am


Öfkesine rağmen sustu. Sustu ve kızgınlığı vücuduna kor gibi batarken dinledi. Dinledikçe de ithamların cüretkarlığı şaşırttı kalbini yaktı. Derin bir nefes alması bile kendisini rahatlatmamışken birazdan patlayacakmış gibi bir hal aldı. Kadının konuşmasını delirmiş gibi bir takım hareketler yaparak kesti. Bu arada yakınlarından geçenlerin kendilerine bakışlarına aldırmakla kalmayıp tehditkar bakışlar bile fırlatmıştı. “ Senin aklın kıt değil mi? Beni hiç anlamıyorsun. “ Ellerini iki yana açmış, aynı zamanda öfkesinin yanına sıkışmış kadına olan hisleri derisini yırtar gibi olmuştu. “ Senin o bahsettiğin kadınlar gibi olmadığın ortada; ama konuyu sürekli farklı yere çekiştiriyorsun. Kimsenin seni küçümsediği yok deli kadın! “ İşaret parmağını ileri doğrultmuş kadının elbisesine dokunmuştu hafifçe. Ona zarar vermek isteyerek baktı bir süre. Oysa ona zarar veremezdi ki. Bunu fark etmenin verdiği hırsla arkasına doğru dönüp kızgın bir şekilde bağırdı. Savurduğu küfür ise oldukça ilginçti.
Etrafta dönüp dururken ardı ardına sıraladığı cümleler yakıcı olabilirdi belki. “ Peşinde Clemenza gibi bir psikopat varken sen kalkıp kendi başının dikine gidiyorsun. Sana uyman gereken tedbirleri söylüyorum oralı bile olmuyorsun. “ Sonunda tekrar önünde döndü ve Sofia’yı işaret ederek sözlerine devam etti. “ Böyle gidersen sonun toprağın altı olur. “ Bu düşünce bir an kendini ürpertti. Duygularını belli etmemek için arkasını döndü. Dönerken de kime söylüyorum der gibi bir hareket yapmayı da ihmal etmemişti. Başını anlamadığını belirtircesine iki yana salladı zamanında bu şekilde birini kaybetmiş olmanın bilinciyle…

Temkin, tedbir vs. bunlar bir askerin görünmeyen yoldaşıdır. Kimse bilmez onların varlığını; ama askerler görmelidir onları yoksa sonları kötü olur. Ellen! Orduda tanışmış olduğu sevgilisiydi ve tedbirleri zerre kadar önemsemezdi. Joseph’in bu konudaki uyarılarını kulak arkası ederdi ki yine öyle bir günde meydana gelen bir çatışma patlak vermişti. Onu izlemişti elbette ve onla birlikte bir tuzağın içine düşmüştü tecrübeli asker. Silahındaki mermileri karşı tarafa yollarken endişeli sesini yolladı muhatabına. “ Ellen! Dikkatli ol. “ Kadın bu sözlere gülerek cevap vermişti. Böyle bir pervasızlık mümkün müydü? Ama gözleri önünde beynine giren bir kurşun o sıcak çatışmanın ortasında benliğinin buz kesmesine neden oldu…

Hırsını alamamıştı hala. Konuşmaya devam etmek adına kadına çevirdi bakışlarını yine. “ Bir kez daha aynı şeyler olmaz! Bir… “ Nesiydi onun? Sevdiği, arkadaşı tanıdığı nesiydi? Arkadaş ya da tanıdık demek zor geliyordu; ama tutmalıydı kendini. Zor da olsa şimdi koyvermemeliydi. “ … Bir tanıdığımın daha bu şekilde gidişine katlanamam. Kadın olmanın hiçbir ilgisi yok bu işle. Alakalı olan tek konu mücadeleni kazanmak istiyorsan biraz temkinli olman gerektiği! “ Şimdi söyledikleri anlamsız gelebilirdi belki Sofia'ya; ama Joseph geçmişte kaybettikleri nedeniyle şuan bir hesaplaşma içindeydi. Bir daha olmaz!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sofia Corleone
Corleone
Corleone
Sofia Corleone


Rp Puanı : 100
Lakap : Don
Mesaj Sayısı : 129
Nerden : Samsun

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimePaz Ocak 22, 2012 3:41 pm

Sırtını duvara yasladı yavaşça. Sarhoş olmak istediği bir akşamda böylesine ayıltıcı etkilere maruz kalmak öfkesini büsbütün arttırıyordu. Ona gerçekten sorumsuz biri olduğunu hissettirebilecek tek kişiydi Joseph ve şu anda öfkesini Sofia'nın suratına kusmakla mesguldü. Sofia ise sadece dinlemeyi tercih etti. Ona donuk gözlerle bakıyor, öfkesine herhangi bir şekilde karşılık vermiyordu. Joseph'se kendinden beklenmeyecek kadar konuşkandı o gece. Genç kadının yüzünde hastalıklı bir gülümseme belirdi. O an Sicilya'nın üzüm bağlarında olmak istedi bir an.

Güneş en tepede yine... Bağbozumundaki işçileri acımasızca yakarken arsız bir gülümseme kondurmuş yüzüne. Sofia ise bağların altında kendini güvende hissediyor ve rengi siyaha dönmüş salkımları birer birer sepetlere dolduruyor, arada bir de salkımlardan bir tanesini aşırıyordu. Yine aşırdığı bir üzüm tanesini ağzına atarken üzümün mor renkli yoğun suyu dudağının kenarından sızmış ve çenesinden göğsüne damlamıştı. O sırada başını hafifçe çevirdi ve Joseph'i gördü. Ömründe utançtan yüzünün kıpkırmızı kesildiği tek andı delikanlıyı yüzünde çarpık bir gülümsemeyle kollarını kavuşturmuş onu izlerken bulduğu an.

'Affedersin ne dedin? Seni dinlemiyordum.' dedi sakin bir tavırla. Delikanlının ise gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi. Öfkeden burun kanatları açılıp kapanıyor, Sofia'ya adeta öldürecekmiş gibi bakıyordu. Genç kadın ise gayet kayıtsız bir tavırla 'İşime karışma Santino. Ben Sicilya'da üzüm toplayan kız değilim artık.' Bunu kadınsı bir zerafet ve Don'lara özgü bir özgüvenle söylemişti. Arkasını Joseph'e döndü ve 'Peşimde dolanmaktan vazgeç. Git de daha toplum içinde kamufle olmayı bile beceremeyen adamlarını eğit. Şu sarhoş halimle bile fark ettim orada olduklarını.' Bunun Joseph'i daha da kızdıracağından neredeyse emindi. Bundan garip bir zevk alıyordu. Kinci ve intikamcıydı. Beabası hayatta olsa bunu onaylamazdı ama Sofia kişiliğini değiştiremiyordu işte. Ağır ağır klübün önünde bıraktığı Mustang'a doğru yürümeye başladı. Allahtan yalpalayacak kadar içmemişti. Üstelik Joseph'in peşinden geleceğine emindi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joseph Santino
Caporegime
Caporegime
Joseph Santino


Rp Puanı : 98
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 33

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimePaz Ocak 22, 2012 4:13 pm


Evet bazı beceriksiz adamları vardı ki bu durumla en kısa zamanda ilgilenmesi gerekiyordu. Onlara vermesi gereken disiplin dersi zaten epey acılı olacaktı. Fakat bu işte daha kötüsü artık öfkesi dizginlenemez bir hal almıştı. Kadının söylediği sözlerin zehirli oklardan bir farkı yoktu. Peşinde dolanmaktan vaz mı geçecekti? Bunu asla yapamazdı. Ayrı durmayı bile zaman zaman düşünemezken şimdi geri mi çekilecekti? Bir de onu Clemenza’ya teslim etseydi de bu iş bitseydi öyle mi? Sofia, mustanga doğru ilerlerken bir sıcaklık rahatsız etmekteydi bedenini. Genç kadın her zaman kendisi için sadece tek bir insan olmuştu. Güçlü ve güzel kadın, lider ruhlu biri. Aynı zamanda yıllardır kimseyi sevmediği kadar sevdiği biri! Dayanılmaz mı geliyordu şimdi hissettikleri? Evet! Ama bunca yıl dayanmıştı. Geçen yıllar içinde onu korurken tehlikelerden idare edebilmişti. Oysa şimdi niye hissettikleri dışarı çıkmak isteyen iğneler gibi içini yakıyordu? Hayatı boyunca böyle davranmıştı zaten. Çoğu şeyi bu şekilde kaybetmiş, sonunda gölgelere karışmış acımasız bir asker olup çıkmıştı. Tek istediği bu kez farklı bir şey yapmaktı.

Evet bu kez bir şeyler farklı olacaktı. Kızgınlığına rağmen döndü. Kadın ağır ağır ilerlerken o aradaki mesafeyi birkaç adımda aldı ve onu kendisine çevirdi. Duygularını açıklayacak olan bir kişiye göre oldukça öfkeli görünen Joseph aynı zamanda karşısındakini de kollarından tutmaktaydı. “ Sürekli aynı kız olmadığını söyleyip duruyorsun ve beni deli ediyorsun! “ Bu arada da arabaya doğru birkaç adım atmış Sofia’yı da o yöne doğru iteklemişti hızını alamayıp. “ Sana söylediğim hiçbir şeyi ciddiye almıyorsun. Hatta beni dinlemiyorsun bile. “ Sesi hırlamayla karışık çıkarken iyice terlemişti artık. Fakat durgunluk yine yavaş yavaş üstüne çökerken kaçınılmaz sona doğru ilerliyordu. “ Ama ne dersen de ne yaparsan yap seni bir gölge gibi takip edeceğim. “ Son cümlelerinde artan ses tonuyla birlikte öfkesi de dengesizleşmiş bir mekanizma gibi yükselmeye başlamıştı. “ Çünkü seni seviyorum ve bu his seni benden uzak tutamaz! “ Sonunda söylemişti.

Bir uykudan uyanır gibi Sofia’nın suratına baktı. Ellerini geri çektiğinde artık öfkesinden eser yoktu. Acaba doğru şeyi mi yaptım der gibi bakarken birkaç adım uzaklaştı genç adam. İçindeki ferahlık tuhaftı doğrusu. Her şeyin kontrolden çıktığı bu zaman diliminde yaptıkları tamamen sıra dışı ve belki de çoğu kişiye göre doğru değildi. O da bunca zaman böyle düşünmüştü; ama niye yanlış olsun ki? Hislerini saklamaktan bunun için savaşmaktan yorulmuştu. Hem Sofia’yı korumak hem de bunun için mücadele etmek için iki cephede birden dövüşmesi çok zordu benliği için. Derin bir nefes alıp kadına baktı. Acaba nasıl bir tepki verecekti? Birazdan yüzüne bir tokat yese ya da kadın silahı başına doğrultsa hiç şaşırmazdı doğrusu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sofia Corleone
Corleone
Corleone
Sofia Corleone


Rp Puanı : 100
Lakap : Don
Mesaj Sayısı : 129
Nerden : Samsun

Azar Empty
MesajKonu: Geri: Azar   Azar Icon_minitimePaz Ocak 22, 2012 4:32 pm

Son duyduğu cümle Sofia'nın kafasını allak bullak etmişti. Joseph'in ona bu tip duygular beslediğine dair hiç şüpheye kapılmamıştı daha önce. Halbuki şimdi, daha sağlam kafayla düşünüldüğünde onu sürekli korumaya çalışan bu sert görünümlü adamın aslında ona karşı bu tip hisler beslediğini gösterecek, daha doğrusu ele verecek çok şey yaptığını fark etti. Onu koruması, kollaması, bir hatasında ona herkesten çok kızması ama üzgün gördüğünde dayanamaması... Nasıl da aklına gelmemişti Sofia'nın. Daha en başta, o üzüm bağında ona sıcacık, sevgi dolu nazarlarla bakarken anlamalıydı, ne aptaldı!

Peki ya Sofia? Sofia onu seviyor muydu? Aşık mıydı? Bunu bilmeyi her şeyden çok istediğini fark etti. Karşısında öfkeden ve heyecandan nefes nefese, ayakta zor duruyormuş gibi ona bakan, gözlerini kaçıran adama aslında çok değer veriyordu. Ona karşı içinde büyük bir şefkat ve bağlılık duyuyordu fakat aşk? Sofia aşkı sadece Sheakspere'in sonelerinde tatmış biri olarak bunu nasıl bilebilirdi? Bildiği tek şey o an heyecandan kalbinin göğüs kafesini tokmak misali dövdüğüydü. Sanki dışarı çıkmak isteyen bir kuş gibi çırpınıyordu. Sevilmek... Bu duyğu karın boşluğundaki kelebeklerin sebebi olsa gerekti. En iğrenç katliamların yaratıcısı bu kadın, bir kaç kelimeyle alt üst olabiliyordu demek ki. Dizleri titriyor, kulakları uğulduyordu. Ağzı şaşkınlıktan hafifçe aralanmış öylece Joseph'e bakıyordu. Akıllıca bir cevap düşündü fakat duyduğu heyecan ona engel oldu. Ağzını açsa da boş bir hava kabarcığı dışında hiç bir şey çıkmıyordu dudaklarından. Hafifçe doğruldu. Kendine gelmek için boğazını temizledi ve olabildiğince soğuk ama titrek bir sesle 'Benim işimde duygulara yer yok Santino. Seninkinde de olmamalı.' dedi. Ardından onu böyle görmeye dayanamayacağını düşünerek hızlı adımlarla Mustang'a yürüdü. Eli sertçe vitese giderken Sofia'nın yanaklarından iki değerli damla süzüldü, göğsüne aktı. Tıpkı o gün koynuna damlayan üzüm suları gibi...

SON.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Azar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
The Godfather :: New York :: Manhattan :: Long Island :: LollyBelle Striptiz Club-
Buraya geçin: