[size=x-small]Berbat bir gün devam ediyordu, hiç bir zaman içinde bulunmak istemediği bu okulun duvarlarına baktıkça içindeki nefret ve kin giderek artmaktaydı. Ancak hiç bir zaman gerçek duygularından başkalarına bahsetmediği için doğal olarak kendisini anlayan biri de yoktu. Uzun zaman önce garip bir büyü ile sahip olduğu yeni yüzüne kendisi bile alışamamıştı, böylece o eski yanmış surat yerine şimdi süper yıldız olabilecek bir görüntü vardı. Bunu belki de sırf karşı cinsi baştan çıkarmak için kullanacaktı.. Yaptığı şey yanlış gelmiyordu kendisine.
Quidditch sahasının önünde kitabını okuyordu yine. İnsanlardan ve diğer şeylerden uzakta, nihayetinde huzur bulabileceğini düşündüğünü yerde tek başınaydı. İçindeki huzursuzluk ve koyu havanın verdiği bunaltıcı his ile gözlerinden sebepsiz dökülen yaşlara engel olmak her zamankinden daha zor geliyordu şimdi. "Hepsinin canı cehenneme!" Elindeki kitabı sertçe yere fırlattı ve bir kaç saniye sonra duyulan ayak seslerinin ardından oraya doğru yaklaşmakta olan yabancı kitabı yerden tekrar alarak gülümsedi. "Kadınları Etkilemenin 100 Yolu ha? Bence buna ihtiyacın yok." Ardından gülümseyerek Jasona'a baktı. Muz sarısı saçlarını arkadan birleştirmiş olan yeşil gözlü, yuvarlak yüzlü ve sivri çeneli kızın kulağındaki kocaman halka şeklindeki küpeler fazlası ile göze batıyordu. Fakat asıl garip olan şey muazzam boy farkıydı, dünyadaki bir sürü erkekten çok daha uzun olan bu kız devden farksızdı neredeyse.
Jason bir anda ayağa fırlayarak başını kaşıdı özür dilercesine.. Daha çok utanmış gibiydi, daha önce böyle biri ile karşılaşmadığı için nasıl davranılacağını da bilmiyordu haliyle. "B-bir arkadaşımın. Benden göz kulak olmamı istemişti ben de öyle karıştırıyordum sayfaları işte.. Sarı atkı, Hufflepuff'tan mısın?" Her ne kadar hevesle söylemiş olsa da bu durum pek hoşuna gitmemişti. Yaşadığı acıların çoğu Elena yüzündendi ve sarı atkının kendisine hatırlattığı hiç iyi bir anı yoktu. O daha Hogwarts'a gelmeden önce tanıştığı bu gizemli sihirbaz kız bir ölüm yiyen tarafından kendi kanında boğularak öldürülmüştü. "Seni azarlayacak falan değilim. Ben Jeniffer!" Gülümseyerek elini uzattı. Jason ise bir kaç saniye olduğu yerde donmuştu.. Gözleri yerdeydi, kolu ile silmeye çalıştığı göz yaşları şimdi tekrar akmaktaydı ayrıca. "Tam da onu unuttuğumu sanmışken.. Güzel bir başlangıç, güzel bir mekan. Fakat kötü bir zamanlama." Psikopat bakışlarını doğrultarak bir anda cebindeki asayı çekti ve haykırdı. "Avada Kedavra!"[/size]